15 Nisan 2010 Perşembe

Çocuk Bakımı

15 Nisan 2010 Perşembe |
Çocuk Bakımı

Bebeğin doğumdan itibaren en iyi bakımım sağlayacak olan anne, babası ve ailedeki diğer bireylerdir. Bebek bakımı hakkında bilgili olmak ve bazı sağlık ilkelerine uymak özellikle ilk ayların sorunsuz geçirilmesinde önemlidir.

Çocuk bakımının temel ilkelerinden biri doğumdan itibaren düzenli aralıklarla sağlık kontrolüne gidilmesidir. Bu büyüme ve gelişmenin izlenmesinin yanında bazı hastalıkların erken tanısı için önemlidir. Örneğin kalça çıkığı, solunum bozukluğu, fenilketonüri, hipotiroidizm gibi metabolizma hastalıkları özellikle ilk aylarda fark edilebilen ve gecikmeden tedavisi yapılması gereken sağlık sorunlarıdır. ..s
Günlük bakımda, bebeğin altının sık değiştirilmesi ve temizlenmesi, mümkün oluyorsa her gün banyo yaptırılması bebeğin sağlığım olumlu yönde etkiler. Banyo, bebeği rahatlatır, derisini canlandırır ve kan dolaşımını hızlandırır. Alt bezlerinin atılabilen bezlerden olması kullanım kolaylığı sağlar. Yıkanabilen bezlerden kullanılacaksa pamuklu olması tercih edilmelidir. Kirlendiğinde sabunlu su ile yıkanıp iyice kaynatılmalı ve durulanmalıdır. Bebeğin altının kirli kalması pişiklere yol açabilir. Bez değiştirilirken temizlik önden arkaya doğru yapılmalı ve duru su ile silinmelidir.

Bebeği açık havada dolaştırmak ve güneş ışığı almasını sağlamak yararlıdır. Açık hava bebeğin ev ortamının dışına alışmasını, bağışıklığını güçlendirmesini sağlayacaktır. Özellikle güneş ışınları vücutta D vitamini sentezini artırdığından kısa süreli geziler ve açık havada bulunmak kemik ve diş gelişimi için yararlı olacaktır.

Bebeklerin bakımında dikkat edilecek bir başka ilke de seçilecek giysilerin uygunluğudur. Bebeklere pamuklu ve rahat olan tulum gibi giysiler giydirilmelidir. Soğuk havalarda yünlü yelekler kullanılmalı, ayaklarına sıcak tutan çorap ve patikler giydirilmelidir.

Bebekler için en iyi besin anne sütüdür. Bebekler doğar doğmaz emzirilmeye başlanmalı ve en az 4-6 ay emzirilmelidir. Özellikle doğumdan sonra verilen ilk besin anne sütü olmalıdır. Çünkü doğumdan sonra ilk 2-3 gün anne sütü antikorlar bakımından zengindir. Bu bebeği hastalıklara karşı korur ve bağışıklık sisteminin direncini artırır. Anne sütü bebeğin gelişimi için gerekli protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineralleri içerir.

Bebeği beslerken doğru emzirme tekniğinin bilinmesi gerekir. Emzirme sırasında bebek yarı oturur durumda tutulmalıdır. Anne de oturur durumda olmalı ve memesini bebeğin burnunun tıkanmasını önleyecek şekilde bir eliyle üstten bastırarak bebeğin ağzına vermelidir.

Doğru emzirme tekniği ile anne sütünün yapımı artar.

Emzirmede her iki memede kullanılmalıdır. Bebeğin her isteyişinde emzirilmelidir. Yeni doğan döneminde anne sütünden başka bir besine gerek yoktur. Doğru emzirme tekniğinin kullanılması sütün azalmasını ve erken dönemde ek gıdalara geçilmesini engeller.

Anne sütünün yeterli olması durumunda bebeğin kilo artışı ve idrar miktarı normaldir. U.ykusu sakin ve düzenlidir.

Hiçbir ek gıda anne sütünün yerini tutamaz. Zorunlu nedenlerle anne sütü verilemiyor ise çocuğun beslenmesi konusunda sağlık personeline danışılmalıdır.

Çocuğun büyüme ve gelişmesinde yeterli ve dengeli beslenmesi önemlidir. Annenin yeterli sütü var ise en az bir yaşına kadar emzirmeye devam edebilir. Ancak 4-6 aydan sonra ek besinlere başlanılmalıdır. Büyümekte olan çocuğun enerji gereksinimi arttığından, anne sütünün karşılayamadığı bazı mineral, vitamin ve proteinlere olan gereksinimi de artar. Ek gıdalar bu açığı kapatmak için gereklidir.

besinlere başlamak için en uygun zaman hangisidir? Niçin ek besine gereği uyulur?

d. Aşılama

İnsan vücudu hastalıklara karşı bağışıklık sistemi tarafından korunur. Bu sistem hastalık etkenlerine karşı özel antikorlar (savunma maddeleri) üretir. Antikorların üretimi için vücudun hastalık etkeni ile karşılaşmış olması gerekir. Yani hastalığa yakalandığımız zaman bağışıklı sistemi mikrobu tanır. Tekrar aynı mikrop ile karşılaştığında hazırlıklı olur.

Aşı, zayıflatılmış ya da öldürülmüş hastalık etkenini ya da bu etkenin zehirli ürünlerini içeren karışımlardır.

Bulaşıcı hastalıklara karşı üretilen aşılar, hastalığı hiç geçirmemiş kişilere verilir. Aşılanmış kişiler ya hiç hastalanmazlar ya da hastalığı hafif geçirirler.

Ülkemizde çocuklar doğumdan itibaren belirli bir aşı takvimine göre aşılanırlaîj fDüzenli olarak uygulanan aşılar; verem, difteri, çocuk felci, boğmaca, tetanos, kızamıkçık, kabakulak.


Related Posts



0 yorum:

Yorum Gönder


sağlık Site istatistikleri
 
Sağlık, Kadın Hastalıkları